Tavuklarda Marek Hastalığı ve Tedavisi?

Tavuklarda Merak Hastalığı ve Tedavisi

Marek hastalığı erişkin kanatlıların herpes virüsler tarafından oluşturulan tümöral oluşumlar, tek taraflı bacak felci ve görme bozuklukları da meydana getirmesi ile karakterize yüksek bulaşıcılığa sahip bir hastalığıdır. Genellikle 14-20. haftalarda hastalık görülmeye başlanır.

Marek Nasıl Bulaşmaktadır?

Hastalığın doğal konakçısı esasen  tavuklardır. Bulaşma hayvanların soluma yolu ile enfekte hayvanlardan saçılan tüy folikülleri , kümes tozu, ve deri hücrelerini alması ile olmaktadır. Hastalığın bulunduğu kümeslerden bu tüy folikülleri, tozlar ve deri hücreleri rüzgar ve taşınma yolları ile kümesten kümese taşınmaktadır. Hastalık bu toz ve foliküllerde 1 yılı aşkın süre enfektif kalabilmektedir. Bu yönüyle işletmeler için tam bir baş belası olmaktadır. Genellikle genç tavuk ve piliçlere hastalığı daha önceden yaşamış ergin hayvanlardan bulaşma olmaktadır .

Marek Hastalığında Hayvanlarda Neler Görürüz? 

(Bacak siniri kalınlaşması)                 (Gözde renk değişikliği)

Bulaşma olduktan 3-4 hafta içerisinde belirtiler görülmeye başlanır.

  • Bacak ve kanat sinirlerinin etkilenmesi sonucu hayvanın bir bacağını ileriye diğer bacağını ise geriye uzatık vaziyette oturması bu hastalığın en belirgin özelliğidir .
  • Kümes içerisinde birçok bu şekilde oturan hayvan görülecektir .
  • Gözleri etkilediği formunda göz rengi giderek kaybolur. Grileşir. (Depigmentasyon)
  • Hayvanlar yeme suya ulaşamaz ve hızla halsizleşir .
  • İştahsızlık ve durgunluk sonucu kilo kaybı başlar .
  • İbik ve sakallar solgunlaşır .
  • Taşlık sinirini etkilemesiyle hayvanda sindirim sorunları yaşanmaya başlar .
  • Boyun sinirlerini etkileyerek boyun felci veya boyunu ileri uzatma görülebilir .
  • Yumurtlayan hayvanlarda çıkmışsa yumurta verimini düşürecektir .

Ölen hayvanların içi açılıp otopsi yapıldığında ise ;

  • Bacak siyatik sinirinin belirgin şekilde kalınlaşmış olduğu görülür .
  • Bu sinir normal rengini kaybetmiş gri , açık sarı bir renk almıştır .
  • Deri formunda tüy foliküllerinde tümöral oluşumlar gözlenir .
  • İç organlarda tümör yapan formunda karaciğer , dalak ve yumurtalıklarda tümörler fark edilir .

Marek Hastalığı Teşhisi Nasıl Yapılır?

Karaciğer , dalak , yumurtalık ve diğer dokulardaki tümör valığı Marek için şüphelendirir ancak Lenfoid Leukoz adındaki bir başka hastalık içinde bu belirtiler görülmektedir. Bununla birlikte bacakta ve kanatta sinirlerde şişlik ve kalınlaşma, hayvanın bacaklarını uzatışı ve kullanamayışı Marek hastalığı için tipik belirtidir.

Marek hastalığının Lenfoid Leukozdan ayrımı için histopatolojik muayeneler ile mümkündür. Hasta hayvanlardan alınan kan örnekleri ve doku örnekleri alınarak PCR yöntemiyle labrotuvarlarda virüsün izolasyonuna çalışılır. Böylece esas tanı konmuş olur .

Tedavi Nasıl Yapılır?

Hastalığın oluşturduğu sorunları gidermeye yönelik esas bir tedavisi yoktur .

Marekten Korunma Noktasında Neler Yapılabilir?

  • Hastalığa karşı en iyi korunma yöntemi civcivlere 0. günde kuluçkahanelerde yapılacak olan marek aşı protokolü ile mümkündür . Bu amaçla kullanılan farklı aşı tipleri vardır. Bunlar ; Serotip – 1 (Rispens) , Serotip -2 (SB1), ve Serotip -3 (HVT) aşılarıdır .
  • Ülkemizde marek hastalığına karşı en iyi aşı kombinasyonu olarak Rispens + HVT olarak gözükmektedir. MSD firmasının ‘’ Rismavac+CA126 ‘’ aşısı sahada en çok yarar görülen aşı markasıdır .
  • Satın alınan civcivlerle birlikte üretici firmadan civcivlere Marek aşısı yapıldığını gösteren aşı etiketlerini bulunduranan Veteriner Hekim imzalı belge mutlaka istenmelidir .
  • Aşılama işlemi hakkı ile yapılmış olan civcivlerde ileriki yaşlarında Marek hastalığına yakalanma ihtimali oldukça düşüktür .
  • Farklı yaşlardaki tavukları bir arada yetiştiren çiflikler Marek hastalığı için büyük risk oluşturmaktadır .Yaşlı tavuklarda bulunan bir Marek etkeni bir alt yaştaki genç hayvanlara çok kolay bulaşacak ve maddi zararın boyutu çok daha fazla olacaktır .
  • Özellikle genç hayvanlara bulaşmanın önüne geçebilmek için iyi bir yönetim planı ve sıkı hijyen ve biyogüvenlik şartları uygulanmalıdır .
  • Kümese yabancı kişiler yaklaştırılmamalı ve çalışan dışındaki kişiler içeri sokulmamalıdır .
  • Kümes içinde ve kümes dışında giyilen terlik ,çizme, ayakkabılar ayrı olmalıdır ve kümes girişinde değiştirilmelidir.
  • Kümese giren çıkan bakıcı kişiler belirli olmalı ve sadece o kümese girmelidirler ..
  • Yetiştirme dönemleri arası boşlukta kümesteki toz, tüy ve gübre uzaklaştırılmalı, ardından kümes zemini duvarları yemlik  ve sulukları çok iyi yıkanmalıdır. Yıkama işlemi sonrasında da dezenfektan ilaçlar uygulanmalıdır . (Quanter amonyum bileşikleri , Formaldehit bileşikleri, Organik asitler)
  • Hastalık birbirinden ayrı kümeslerde ortaya çıkmışsa hasta sürüyü kesip gözden çıkarmak diğer sürüye bulaşmasını engellemek için en iyi koruma yöntemi olarak görülmektedir .

    Yorumlar

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir