Hindi CRD Solunum Yolu Hastalığı – CRD Nasıl Bulaşır?
Hindilerin ve diğer kanatlıların yaygın ve bulaşıcı solunum sistemi hastalıklarından bir taneside CRD (Kronik Solunum Yolu Hastalığı ) dır . Hastalık etkeni soluk borusu , akciğerlere, hava keselerine yerleşir .
MG yani Mycoplasma Gallisepticum olarakta bilinen bu enfeksiyon sıklıkla solunum yollarına ilişkin belirti ve lezyonlarla seyreder , genç sürülerde ciddi ağırlık kaybı ve yumurta verimindeki hayvanlarda ise yumurta sayısındaki azalma ile karakterizedir . Kümese bulaşması önlenemez ise kısa zamanda bütün hayvanlara yayılmaktadır. MG üretimde kullandığımız tavuk ve hindilerde CRD hastalığı oluşturmanın yanında kaz, ördek , bıldırcın , keklik , tavuz kuşu sülün gibi kanatlılarda da hastalığa neden olmaktadır .
CRD Nasıl Bulaşır ?
Hastalık etkeni kümeslere hasta sürüden meydana gelmiş civciv satın alınmasıylada bulaşabiliceği gibi bir başka kümesten gelebilecek toz, gübre,tozlu veya gübreli ekipman, suluk, yemlik , hasta hayvanın salya ve damlacık sekresyonları ile de bulaşabilmektedir .
Hastalığın Belirtileri Nelerdir ? Hayvanlarda dış bakıda ne görülür?
Bulaştıktan sonra ilk 10-20 gün arası belirti vermez ancak ardından oluşan belirtiler şu şekildedir ;
- Solunum güçlüğü , hırıltılı solunum , aksırık , öksürük .
- Burun akıntısı .
- Gözlerde kızarıklık ve ıslaklık .
- Gözkapaklarında ödem görülebilir .
- İştah azalması vardır .
- Kilo kaybı (genç hayvanlarda daha fazla )
- Yumurta veriminde % 20 – 30’ a varan düşme görülebilmektedir .
- Hareketsizlik ve depresif görüntü oluşabilir.
- Ölü hayvanların otopsisinde hava keselerinin kalınlaşmış olduğu , ödemli ve kızarık olduğu ,köpüksü, peynirimsi bir eksudat varlığı fark edilir.
- Kalp ve karaciğerin etrafı yangılıdır. (Perikardit ve Perihepatit)
- Karın içerisindeki boşlukta köpüklü içerik gözlenir .
Soğuk hava akımı , kötü havalandırma , kümes içinde aşırı bir amonyak kokusu ve toz birikimi, kümesin kalabalık oluşu , gaga kesimi gibi olumsuz koşullar kümeslerde CRD hastalığı çıkması için ortam hazırlar .
CRD nin yanında E. Coli ve İnfeksiyöz Bronşitis enfeksiyonlarınında geliştiği durumlarda hastalık tablosu çok daha şiddetli seyreder . Ölümlerin sayısı artar , yumurta verim kayıpları ve kilo kaybı daha şiddetli görülür .
CRD Nasıl teşhis edilir ?
Teşhisin CRD olarak konulabilmesi için klinik belirtilere ve ölen hayvanların otopsilerine bakılıp, ardından hasta hayvanlardan kan, ve organ sürüntüleri, soluk borusu ve kloakadan swab alınarak labrotuvara yollanması gerekmektedir. Tanıda serolojik muayeneler, kültür muayeneleri ve PCR yöntemi kullanılmaktadır .
CRD nin tedavisi için neler yapılabilir ?
Antibiyotik tedavisi ile hastalığın tavuklardaki belirtilerini azaltmak, yumurta veriminden düşmesini yavaşlatmak, kilo kaybını en aza indirgemek ve ölümlerin olabildiğince az olmasını sağlamak amaçlanır. Hastalığı sürüden tamamen yok edicek bir tedavi yoktur .
Kümesleri CRD den korumada neler yapabiliriz ?
- Kontrol önlemlerinin temelini civcivlerin CRD den ari bir damızlık işletmesinden temin edilmesi oluşturmaktadır.
- Kümese yabancı kişiler yaklaştırılmamalı ve çalışan dışındaki kişiler içeri sokulmamalıdır .
- Kümes içinde ve kümes dışında giyilen terlik ,çizme, ayakkabılar ayrı olmalıdır . Kümes girişinde değiştirilmelidir.
- Kümese giren çıkan bakıcı kişiler belirli olmalı ve sadece o kümese girmelidirler .
- Modern işletmelerde uygulanan biyogüvenlik kuralları uygulanmalıdır .
- Hastalık etkeni dezenfektanlara duyarlıdır .
- Yetiştirme dönemleri arası boşlukta kümesteki gübre uzaklaştırılmalı, ardından kümes zemini duvarları yemlik ve sulukları çok iyi yıkanmalıdır. Yıkama işlemi sonrasındada dezenfektan ilaçlar uygulanmalıdır . ( Quanter amonyum bileşikleri , Formaldehit bileşikleri, Organik asitler)
- Farklı yaş grubu hayvanlar bir arada bulunduğu ve üretimin sürekli olduğu tesislerde üretim kayıplarının azaltılması ve etkenin yayılmasının önüne geçmek için MG ye spesifik bir aşı kullanımının maliyeti kabul edilmeli ve sağlıklı hayvanlarda uygulamaya geçilmelidir .
- En iyi koruma için hayvanlar 6 haftalıktan itibaren ince sprey olarak uygulanan MG 6 / 85 aşısı ile aşılanmalıdır . İkinci doz aşılama ise 16 – 18 . haftalar arası bir yaşta olmalıdır . Hava keselerine yerleşen aşı bakterisi bölgede lokal koruma başlatır ve hastalık etkeni olan zararlı bakterinin hava keselerine yerleşimini önler .
- Hastalık birbirinden ayrı kümeslerde ortaya çıkmışsa hasta sürüyü kesip gözden çıkarmak diğer sürüye bulaşmasını engellemek için en iyi koruma yöntemi olarak görülmektedir .
Yorum Yap